30 Mart 2012 Cuma

Salavat-ı Şerife'nin fazileti

Son zamanlarda sürekli salavat getiriyorum. Daha öncede getiriyordum ama bilmediğim bir sebepten dolayı son zamanlarda daha fazla oldu. Tabi ki bu çok güzel birşey, çünkü Peygamber efendimiz buyurdu ki:

'Bana Salavat okuyan bir mümin yoktur ki ona melekler rahmet duası etmemiş olsun. Bu, bana salavat okuduğu müddetçe devam eder. Öyleyse kul bunu, ister az ister çok yapsın!'

Ve bugün için, yani cuma günü için Peygamber efendimiz buyurmuştur ki:

'Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça Salat-ü Selam getiriniz, zira sizin Salat-ü Selamlarınız bana ulaşır' buyurunca, Ashab-ı Kiram: Ya Rasulallah! Vefat ettiğiniz  ve sizden hiçbir eser kalmadığı zaman Salat-ü Selamlarımız size nasıl ulaşır? diye sordular. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.): 'Allah'ü Teala Peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı.' buyurdu.

Benim en çok okuduğum: Allahümme salli ve sellim ala seyyidina ve nebiyyina Muhammed.
Manası: Ey Allah'ım, Efendimiz, Peygamberimiz olan Muhammed üzerine salat ve selam eyle.

Herkesin kolaylıkla söyleyebileceği birşey, özellikle cumaları aklımızdan, dilimizden ve kalbimizden Salavatları düşürmeyelim. Herkese hayırlı cumalar!

Sallallahu Aleyhi ve Sellem. (s.a.v.)
Manası: Allahu Teala ona Salatu Selam etsin.


 (Farklı salavatlar ve manaları için: www.salavatiserife.com)


29 Mart 2012 Perşembe

Gıybet

Hasan-ı Basri, büyük evliya tabiinden, çok fazla korkuyordu, yaratan sahibinden.
O ibadet ederken, komşusunun birisi, dedi ki: 'Gıybet etti filan zat, bugün sizi.'
Buyurdu ki: 'Ne için gittin onun evine?' Dedi: 'Davet etmişti, yemek ziyafetine.'
Buyurdu ki: 'Neler ikram etti size o zat?' Dedi ki: 'Çok çeşitli yemek ile meşrubat.'
Buyurdu: 'Sakladın da bunları içinde hep, şu bir çift sözü niye, saklayamadın acep?'

Bir tabak hurma verip, bunu haber verene, buyurdu: 'Götür bunu beni gıybet edene. O benim günahlarımı kendine alıvermiş, böylelikle o bana çok iyilik eylemiş.
O bana böyle ikram, iyilik etti diye, bende bu hurmaları, ona ettim hediye. Benden ona söyle ki, bakmasın kusuruma, ikramına karşılık çok az oldu bu hurma...

(Birisinin hakkında konuşurken o kişinin günahlarını üzerine aldığını unutmamak lazım)

26 Mart 2012 Pazartesi

Aile saadeti

Aramızda evli olanlar, evlenecekler ve bütün aile kurumları için:

Zamanımızda birçokları kendi yuvalarının mezarını yine kendileri kazmaktadır. Devamlı dırdırlar, tenkit, münakaşa, kalp kırıcı sözler, bir yuvanın yıkılmasına veya huzursuz hale gelmesine sebep olur. Karı-koca birbirini iyi tanımalıdır. Hiç kimse tenkitten hoşlanmaz, herkes takdir bekler. Nefsimiz, tenkitten değil, takdirden hoşlanır. Takdir etmekle bir kaybımız olmadığı gibi, bir insanın kalbini kazanmak faziletine de sahip oluruz.

Yemeğimizi pişiren, çamaşırlarımızı yıkayan, çocuklarımıza bakan, evimizi tanzim eden bir hanıma, takdirlerimizi bildirmemiz, teşekkür etmemiz kadar tabii birşey olamaz. Bu takdirden mahrum olanların evinde huzur aramak zordur.

Yabancılara gösterilen nezaketi evde eşler birbirlerine göstermelidir. Yabancılara sert söylemekten çekindiğimiz halde, evimizde sert konuşmaktan çekinmeyiz. Halbuki evdeki saadet, iş hayatındaki nezaketten daha mühimdir. Huzur, milyonlar kazanmaktan daha ehemmiyetli değilmidir? O halde evimizde takdir edici, nazik ve güleryüzlü olursak, aile geçimsizliği diye birşey kalmaz.

(takvim yaprağı)

Yukardaki konuya yönelik hanımlarla ilgili seçtiğim hadisi:

'Bir kişi hanımına su (bile) ikram etse sevab kazanır.'




24 Mart 2012 Cumartesi

Yalvar güzel Allaha

Uyan, gözün aç, akıl, yalvar güzel Allaha!
Yolundan hiç ayrılma, yalvar güzel Allaha!

Her gün beş namazı kıl, Ramazanda oruç tut!
Malın çoksa zekat ver, yalvar güzel Allaha!

Birgün bu gözün görmez, hem kulağın işitmez,
Bu fırsat ele girmez, yalvar güzel Allaha!

Sağlığı ganimet bil, her saati nimet bil,
Emrine itaat kıl, yalvar güzel Allaha!

Ömrünü boş geçirme, nefsine kuvvet verme,
Uyan gaflet eyleme, yalvar güzel Allaha!

Günahın çok olsa da, ondan ümidin kesme,
Affı, keremi boldur, yalvar güzel Allaha!

Seher vakti rahmeti, yağar her memlekete,
O vakit paklanır kalbin, yalvar güzel Allaha!

Allahın adın yad et, ruhun ve kalbin şad et,
Bülbül gibi feryat et, yalvar güzel Allaha!


Takvim yapraklarını okumayı severim,bu şiir bir takvim yaprağından alıntı, hoşuma gitti umarım sizde beğenirsiniz...



22 Mart 2012 Perşembe

Kayıp gül

Hatırlıyorsanız bir yazımda yeni kitap aldığımı ve aranızdan bu kitaplardan birini okuyanınız var mı diye sormuştum. Az önce 'Kayıp gül'ü bitirdim ve inanılmaz güzel bir kitap, çok zekice yazılmış. Daha önce nasıl olurda hiç duymamışım bu kitabı diye sordum kendi kendime. İnternette gül resimleri ararken bu kitaba rastlamıştım. Daha doğrusu eşim kitap almaya çıktığımızda bana hatırlattı ben tamamen unutmuştum.

Kitabı okumaya başlamadan önce internette özetini aramaya çalışmıştım, bir blogcu 'bazı kitaplar tam da ihtiyacın olduğu zaman eline geçer' diye yazmıştı. Kitabı okuyunca o yazı sürekli aklıma geldi. Çünkü gerçekten öyle ve tesadüf olduğuna inanmıyorum. Hayatta herşey birbiri ile bağlantılı bence.

Özetle kitap, Diana'nın annesini kaybettikten sonra yaşadığı 'içsel' yolculuktan, ve insanların içindeki çelişkilerden bahsediyor.

Sondeyişten bir parça: 'Efes! İkilikler şehri. Aynı anda hem Artemis'e, hem de Meryem Ana'ya ev sahipliği yapan şehir. İçinde hem egoyu hem de ruhu barındıran, kibrin ve tevazunun, esaretin ve özgürlüğün iç içe geçtiği şehir. Efes! Zıtların birbirine dolandığı, insan gibi bir şehir.'

Yazar kitaba 'iyi ki kitaplar var' diye başlamış, evet gerçekten iyiki de kitaplar var!

Not: Herkesin okumasını tavsiye ederim, aramızda Türkçe okumaktan zorluk çekenler için Hollandaca (De stem van de Roos) veya İngilizce de (The missing Rose) okuyabilirsiniz.




21 Mart 2012 Çarşamba

İlkbahar

Bugün hep birlikte yeni bir mevsime girdik. Ne güzel bir mevsim değilmi ilkbahar? Her taraf cıvıl cıvıl, insanlar daha neşeli.  Çetin bir kıştan çıktıktan sonra bugün yeni bir mevsime merhaba dedik. Her ne kadar üç haftadan beri havalar ısınmış olsada bugün resmi olarak ilkbaharın başlangıcı.

Mevsimleri tıpkı insan hayatına benzetirim. Tam tersini de söyleyebiliriz aslında, insan hayatı mevsimlere benzer. İlkbahar insanın doğuşuna kıştan yani ölümden sonra dirilişine, yaz mevsimi yaşama ve gençliğe, sonbahar çöküntüye ve yaşlılığa ve kış mevsimini de ölüme benzetirim. Mevsimlerin değişmesi sonsuza kadar böyle devam eder.

'Bahar, bütün canlılar ve hatta cansızlar için ölümden sonra kalkış gibidir. Bahar, top yekün bir uyanıştır ve diriliştir. Baharın gelmesiyle uyanışa geçen bütün kainat, bize yeniden dirilişi haykırır. İlkbahar, dünya hayatının sona ermesiyle ölümden sonra dirilişin adeta sembolik bir ifadesidir.' www.kuransunnet.com

16 Mart 2012 Cuma

Düşünelim

Kuran ve kitaplardan okuduğum ve aklımda kalmasını istediğim bazı şeyleri bir kenara yazarım. Daha sonra tekrar okuyabilmek ve unutmamak için.

Bugün Hz. Ali'nin bir ateiste söylediğini paylaşmak istedim:

'Biz inanıyoruz. Diyelim ki senin dediğin gibi tekrar dirilmek olmasaydı, inanıp ibadet etmekle bizim hiç zararımız olmazdı. Fakat bizim inancımız doğru ise, sen sonsuz olarak ateşte yanacaksın.'

Kısacası iman etmek ve namaz kılmakla hiç birşey kaybetmez aksine bir çok şey kazanacağız inşallah. Bir Müslümanın en büyük alameti namaz kılmasıdır. Kainatta en büyük hakikat imandır, ve imandan sonra namazdır. Gözle göremediğimiz imanın en büyük belirtisi ise, namazdır.

Her ezanla bizi bıkmadan huzuruna davet eden Allah'ı nasıl bekletiriz..?!

Allah hepimizin kalbine iman aşkı versin, ve bizleri namazlarını dos doğru kılanlardan eylesin inşallah. Herkese hayırlı cumalar, dualarda buluşmak dileğiyle!

14 Mart 2012 Çarşamba

Al-i imran

Kuran-ı Kerim'in 3. suresi olan Al-i imran suresinde yapılan dua ve duaya karşılık Allah'u teala'nın vaad ettikleri. Benim çok hoşuma gittiği için paylaşmak istedim.

190. Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.

191. Onlar ki Allah'ı gah ayakta divan durarak, gah oturarak, gah yanları üzere zikreder: göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve 'Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin bizi ateşin azabından koru' derler.

192. 'Rabbena! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur'.

193. 'Rabbena! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al'.

194. 'Rabbena!' bize peygamberlerine vaad ettiğini ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Muhakkak sen verdiğin sözden dönmezsin'.

195. Rableri onlara şu karşılığı verdi: 'Sizden gerek erkek, gerek kadın, hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zayi etmem. Çünkü siz birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, Elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları Allah tarafından mükafat olarak içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller Allah'ın yanındadır.

12 Mart 2012 Pazartesi

Renklere bak yaa..

İnternette gezinirken 'Paris Fashion week' adlı yazı dikkatimi çekti. Önce 'renklere bak yaa!' dedim kendi kendime ama ilk resimden sonra daha sade renklerin çoğunlukta olduğunu gördüm. Her yaz olduğu gibi bu yazda renkler konuşacak galiba..

Valentino
Givenchy
YSL
Neon renkli çantalar





11 Mart 2012 Pazar

Anne usulü sütlaç

Annem geldikten sonra ilk isteklerim evde sevdiğim yemekleri yapmasıydı. Hemen saydım şunları şunları yapmanı istiyorum diye.. Her ne kadar kendim denesemde annemin yaptığı gibi olmuyor. Paylaşmak istediğim ve hepimizin bildiği ilk tarifim 'sütlaç':

Malzemeler:
1 liıtre süt
1 su b. pirinç
1.5 su b. su
1/2 su b. toz şeker (şekerli sevenler yarım bardaktan biraz fazla şeker kullanabilirler)

Hazırlanışı:
Pirinci güzelce yıkayıp su ile ateşe koyun. Pirinçler suyu çekene kadar kaynatın. Soğuk sütü ekleyin. 1-2 defa karıştırıp kaynamasını bekleyin. Kaynadıktan 10-15 dakika sonra şekeri ilave edin. Güzelce karıştırıp ocaktan alın. Kaselere boşaltıktan sonra biraz bekleyin ve soğuması için buzdolabına alın. Afiyet olsun!

9 Mart 2012 Cuma

Temzilik genleri

Temizlik genleri diye birşsey var mı acaba? Varsa eğer kesin bizim ailede vardır.
Ben köyde yaşadıktan sonra aşırı titizliğimi biraz unuttum sanki. Daha rahatım şimdi.. sürekli 'şurası batmış burası batmış' diye dert etmiyorum kendime. Ama annem geldikten sonra (2 gün önce geldi) yine hatırladım o eski halimi :)

Çünkü aşırı titiz olmasam da eskisi gibi, annemden temizlik genleri aldığım kesin. Yol yorgunluğunu daha yeni üzerinden attı sayılır, ve hemen görev başına. Of anam of.. boşversene.. daha bir sürü alışveriş yapacan bir çok kez çarşıya çıkacan bari onun dışında biraz dinlen, rahat ol biraz! Ama yok, ne söylesem içinden gelen sesi dinliyor beni değil, 'temizlik yap, temizlik yap' diyen o güçlü kuvvetli sesi. Umarım annem gittikten sonra benim içimdeki temizlik genleri tekrar alevlenmez, çünkü böyle çok daha rahat...



7 Mart 2012 Çarşamba

Başarılı blog..??

Aslında blog yazmaya başlamadan önce hangi konu hakkında yazsam diye düşünmüştüm ama karar veremeyince 'herşeyden biraz' yazmaya başladım.

Başarılı bir blog yazmak istiyorsam eğer bir konu üzerinde durmam gerektiğini düşündüm. Benim asıl amacım başarılı bir blog yazmak değil, şimdilik 'herşeyden biraz' yazmaya devam edeceğim galiba. Belki ilerde ilgi alanımın ne olduğunu keşfedebilirsem 'başarılı blog' yazmaya karar verebilirim :) (moda mı, doğa mı, dinim mi, yemek mi, sanat mı, kitaplar mı?? karar veremedim....)

Ama şimdilik yazmaya ve paylaşmaya devam!

5 Mart 2012 Pazartesi

El sanatları

28 Şubattan düne kadar Kule Site de Geleneksel türk el sanatları şöleni düzenlendi. Tabi ne güzellikler sergileneceğini merak edip bizde bir gidip göz attık.

4 Mart 2012 Pazar

Ruhun gıdası

Ruhun gıdası nedir? Bazıları için çalışmak, bazıları için sevmek ve sevilmek, bazıları için alışveriş yapmak, bazıları için hayallerinin peşinden koşmak vs. Tabiki sadece bir şey ruhun gıdası olamaz. Herkes birçok şeyi bir arada bulursa mutlu olur bence.

Benim için ruhun gıdası ibadet yapmak, eşimle birlikte vakit geçirmek ve kitap okumak. Tabi daha bir sürü şey sayabilirim ama şimdilik aklıma gelen bunlar. Son zamanlarda çoktan kitap okumadığım farkına vardım, ve en kısa zamanda kitap almaya karar verdim. Onun için dün hem yürüyüş yaptık hemde faydalı alışveriş. Akşam yemeğinden sonra hemen okumaya başladım yeni aldığım kitaplarımdan birini. Evet birtane ile yetinemedim :) Keşke bir kitaplığım olsa da doldursam dedim kendi kendime.

'Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Hayatı Martin Lings' ve 'Kayıp Gül Serdar Özkan' 
Aranızda bu kitaplardan birini okuyan varmı?

2 Mart 2012 Cuma

Hayırlı cumalar

'Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu,sizin için daha hayırlıdır.' (Cuma Suresi /9)

'Cuma gününde makbul bir saat vardır. Duasını bu saate denk getiren Müslümana Allah dilediğini verir.' (Hadis-i Şerif)

'Özürsüz üç Cuma'yı terkeden kimsenin kalbini Allah mühürler.' (Hadis-i Şerif)

'Güzel söz, sadakadır.' (Hadis-i Şerif)

Hayırlı cumalar!


1 Mart 2012 Perşembe

2012 yaz renkleri

Son zamanlarda fazla alış veriş yapmasamda internetten ara sıra modayı takip ediyorum. Hoşuma gidiyor çünkü. Show tv'de yayınlanan 'bugün ne giysem'e de bakmak hoşuma gidiyor. Hoşuma gitmeyen yarışmacılar olursa yada çok gıcık yorum yapacak olurlarsa çeviriyorum. Bu arada Amsterdam'a da gittiler sıra Londra'da.





Sizce renkler nasıl, daha doğrusu neon renkleri beğeniyormusunuz?

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...